Anneyim Ben..İyiki de Anneyim

02:46 Dilek'le Mutfakta 0 Comments

11-04-2014

Tüm Değerli Annelerin Anneler Günü Kutlu Olsun ..Anneleri hayatta olmayan ya da evlatları hayatta olmayanlara da Allah sabırlar versin. Annelerin şiddete maruz kaldığı, ölümlerin hızla arttığı dünyada, hak ettikleri insani değerleri geri kazanımı ve artık kadının bir adı olmasının şart olduğu yaşanılası , kadınsı, kadın kokan bir dünya istiyoruz..

Ben dünyayı değiştiremedim ama temsili olarak öyle hissediyorum. 





"Bir kızı olmalı insanın" demiş şair Ahmet Emin Fidan..Bunu önce ben düşündüm şair kardeş..sen şöyle dur bakalım bir kenara..Ben 1987 yılından beri anneyim, üstelik de 1992 'de bir daha anne oldum..Hem de iki kız annesi..Aralarında bir de erkek annesi oldum ama ömrü yoktu oğlumun, Allah benden çok sevdi aldı yanına. Öyleyse iki kızı olmalı insanın....

Sağ yanımda biri, sol yanımda diğeri..





İlk anneliği 22 ağustos 1987 yılında Sakarya'da doktorumun muayenehanesinde saat 17.00 sularında tattım. Bir kızım oldu güzeller güzeli..Adını Ceren koydum..kiraz dudaklı kıpkırmızı, boncuk gözlü ama minnacık..Aman dedim bu da ne Allahımın bir mucizesi mi..o kadar güzeldi ki..Bu mutluluğu, o kalbimdeki heyecanı tarif edemiyorum şu an. 





Büyük kızım benim hayatıma bir anlam kattı. Dünyası değişiyor insanın anne olunca, başka bir gözle bakıyorsunuz hayata otomatikman..Ben daha 21 yaşındaydım anne olduğumda..Doğum olayı ise ayrı bir tecrübeydi benim için. Çok kolay bir doğumdu ve çok natureldi..Bana yakışan bir olaydı..o acıyı hissetmek kadınlığımın farkına varmamı sağlamıştı. Çok mutluydum çokk..Onu ilk yıkayışım, ilk emzirişim, ilk altını değişmem..hepsini dün gibi hatırlıyorum. Kimselere elletmezdim, görmemişin çocuğu olmuş ya...sanki 40 yaşında anne olmuşum gibi..Daha karnımdayken sever okşardım onu..Evlatlarıma o derece bağlıyım, seviyorum işte..Çünkü beni mutlu ettiler varlıklarıyla, çünkü benim farkında olmamı sağladılar. Evladı olmayanlara sözüm yok tabi ama bunu anlatmak kelimelere sığmıyor. 

Birinci doğumumun ardından bir çocuk daha istedik eşimle ve aradan 4 yıl geçtikten sonra tekrar hamile kaldım. Bir talihsizlik sonucu onu kaybettim. Çünkü 6.5 haftalık doğurdum ve 4 saat yaşayabildi oğlum. Oğlumun adı Ahmet Yiğit'ti. Bu kadar güzel bir bebek olamazdı..boyu postu, gözleri hala aklımda.. Ama Allah benden çok sevdi ve onu yanına aldı. 

Peşinden ikinci kızımı ve üçüncü hamileliğimi yaşadım..Çok sorunluydu..Sürekli evde yatmak zorunda kalmıştım, düşük tehlikesi olduğu için. Doktorun söylediği bütün kurallara uydum ve sonunda güzel kızım Aylin'i doğurabildim..18-kasım. 19992 yılında öğlen 12 sularında doğumum gerçekleşmişti. Bir kızım daha olmuştu..erkek bekliyordum ama yine kız geldi..demedim tabiii...O kadar güzel bir bebekti ki anlatamam..O da kiraz dudaklı, minicik burunlu ve de minnacık..



Aman Allahım bu doğumda çok kolay olmuştu..Doktorum benim sportif vücutlu olmama bağladı bu durumu..Üçüncü kez anne olmak ilk defa anne olmakla aynı duyguyu hissettirdi bana. Değişen bir şey yoktu. Evlatların her birinin yeri ayrı olur anne babalarda. Benim bu deli kızım doğdu ve o gece sabaha kadar uyudu.. Karnımda çok yorulmuş olacak ki sabaha kadar uyudu. Ben de sabaha kadar ağladım..neden bu çocuk uyuyor, ağlamıyor diye..Çok komik geliyor şimdi bana ama işte annelik böyle bir şey..Sonrasını sormayın..Bir hafta hiç susmadı hep ağladı..)




Şimdi ben geldim 48 yaşına..Onlar büyüdü, kocaman genç kız oldular. Büyük kızımı evlendirdim ve bu benim hayatımda anneme yaşattığım acıyı benim de başka açıdan yaşamamı hissettirdi. Onu evlenmesi bana çok koydu, oysaki aynı şehirdeyiz,üstelik damadım kızımı çok seviyor, değer veriyor..Sanki sağ kolum gitti..Gitti fidanım gitti ellere..işte bunu düşünmekten kendimi alı koyamadım. Ancak yeni yeni alışıyorum. Buradan da bütün hislerimi yazamıyorum. Özel bulduğum hislerim bana saklı elbet. Ama gerçek olan şey kızımın benden başkasına da ait olduğu..Onları canınızdan çok seviyor, değer veriyorsunuz, her ihtiyaçlarını karşılıyorsunuz büyük bir özveriyle..hayatınızdaki çok şeyden vazgeçiyorsunuz ister istemez..ama zevkle, sevgiyle..


Duygusallık doğamda var zaten ama bu özelliği mizaha çevirebiliyorum böyle zamanlarda..Hayatımda güçlü olmak zorunda bırakıldım ve ben güçlü bir kadınım..Tek başına mücadele verirken onların yanımda olduğunu bilmem bana mutluluk veriyor. Yaşam mücadelesinde ölene kadar arada bir duraklasam da..bıksam da..çok şükür kızlarım var diyorum ve kalkıp elimi yüzümü yıkayıp güne merhaba diyorum.

Bugün küçük kızım bana bir video hazırlamış. http://vimeo.com/m/94745848 Beni çok mutlu etti Aylin'im..Onun da söylediği gibi "biz birbirini çok seven ve çok bağımlı bir anne kızız. Ne kadar çok birbirimizi üzsek de..kırsak da..biz güzel bir anne kızız "..

Yarın pazar..Kızlarım yanıma gelecekler..Bir sürü yemek yaptım onlara...Yarın yine kız kıza eğleneceğiz..Biz çok iyiyiz, çok özeliz...Keşke benim anneciğimde yarın burada olabilseydi..



Anneliğin tadını çıkarıyoruz yaş geçtikçe..

Dedim ya iki kızı olmalı insanın..şöyle sağ kolunu birine sol kolunu diğerine atacağın..Birine kızsan diğerine gideceğin..sonra değiş tokuş...ama hep aynı aşkla..Bazen vazgeçsen de hayattan..kendini yalnız hissetsen de 
biliyorsun ki kızların var..ve sen bir annesin..Anne olmak özeldir, kutsal bir şeydir...kendini değerli hissetmeni sağlar..

Can Yücel ne güzel söylemiş.. " Anne olmak "hiç" ken "hep" olmakmış meğer..Çoğalmakmış durmadan..Dünyaya meydan okumak, mazi ve istikbali sırtlamak, pervaasız bir gözü karalıkmış..

Seviyorum SİZİ KIZLARIM..İYİ Kİ VARSINIZ..İYİ Kİ SİZİ DOĞURACAĞIMA TAŞ DOĞURMAMIŞIM....:)..

                                                                                Dilek Toksoy

BENZER TARİFLER

0 yorum: